Перевод: со всех языков на все языки

со всех языков на все языки

gözden düşmek

См. также в других словарях:

  • gözden (veya gözünden) düşmek — sevgi ve ilgiyi yitirmek Muhtarın oğlu bu hasta köpeklere düşman olduğu günden beri gözümden düştü. S. F. Abasıyanık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • arkasına düşmek (veya takılmak) — 1) (bir işin) bir işi sona erdirmek için sıkı çalışmak 2) (bir işin) birini gözden ayırmayarak arkasından gitmek İstanbul da ne kadar şair, hikâyeci varsa hepsinin arkasına düşüyor, hepsiyle tanışıyordu. B. R. Eyuboğlu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • göz — is., anat. 1) Görme organı 2) Bazı deyimlerde, görme ve bakma Gözden geçirmek. Gözden kaybolmak. Göz önünde. Gözü keskin. 3) Bakış, görüş Bu sefer alacaklı gözüyle baktım. 4) Suyun topraktan kaynadığı yer, kaynak Asıl felaket bu pınara sırt… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • arka (veya geri) planda kalmak — 1) gözden düşmek 2) önemini yitirmek, değersizleşmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • demode olmak — modası geçmek, gözden düşmek, değerini yitirmek Bugün için artık çok demode olan bu ekolün hatiplerinin seslerini dinlerken çok yadırgıyoruz. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • pabucu dama atılmak — kendinden üstün birinin çıkmasıyla gözden düşmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • el — 1. is., anat. 1) Kolun bilekten parmak uçlarına kadar olan, tutmaya ve iş yapmaya yarayan bölümü El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk. Z. O. Saba 2) Sahiplik, mülkiyet Elden çıkarmak. Elimdeki bütün parayı… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»